25 Nisan 2016 Pazartesi

Gerçeği Yaşamak

Gerçeği yaşamak, tıpkı bir film izlerken, birden kamera açısının genişleyip etraftaki çekim alanını, kameraları, ışıkçıları, makyözleri, sahte stüdyoyu görmeye başlamak gibi. 

İşte bu geniş açıdan görmeye başlayınca, filmi izlemeye nasıl eskisi gibi devam edersin ki? 

Kimse yaşadıklarınızdan vazgeçin, isteklerinizi bırakın, dünyadan elinizi eteğinizi çekin demiyor, ama gerçeği gördüğünde zaten onların birçoğunun sende istek yaratan anlamı yok olduğu için, doğal olarak kandırmıyor, oyalamıyor, arzu duymuyorsun diyor. 

Artık saklambaç oynamanın eğlendirmediği gibi mesela ya da çocukken oynadığımız ama şimdi bıraktığımız başka herhangi bir oyun. 

Kimse yasaklamadı bunları, artık büyüdün oynayamazsın demedi. İstersen yine oynarsın legolarla ama anlam vermez, oyalamaz, zevk vermez. O çocuk gözlerin yok artık, öyle göremezsin oyunu ve o yüzden de oynamak istemezsin. Bunun gibi. 

Ve işte engel de bu belki de, hem büyümek hem de hala çocuk oyunlarından zevk alabilmek istiyoruz, o oyunları bırakacağız diye korkuyoruz..

İllüzyon Ne Zaman Biter?

Şunu anladım ki, varoluşa dair öğrendiğimiz tüm bilgiler, bir bilgisayarın işleyişini, programların ne olduğunu, nasıl yazıldığını, çeşitli yazılımları vs. öğrenmek gibi.
Bunları öğrenip, sahip olduğumuz bedeni yani elimizdeki aracı, daha etkin kullanmak, yeni programlar yazmak, o beden bilgisayarını yeni yazılımlarla yükseltip, daha geniş ağlara bağlayabilmek vs. için..
Tamam hepsi güzel de, gerçeklik hala, koskoca bir program olan evrende/evrenlerde değil.. Evrenin işleyiş biçimini, dünyayı, diğer boyutları vs vs yani tüm sonsuzluğu, (hala yeni yazılımlarla ve programlarla yazmaya devam ettiğimiz için sonsuz olan sonsuzluğu) ne kadar anlarsak anlayalım, istersek ustası olalım, parmağımızın ucunda oynatalım, tüm yasalara ve kurallara hakim, hatta kendimiz yasa koyucu olalım, tüm boyutlara girebilelim, istediğimiz görüntüye bürünebilelim, bedensiz olalım, ışık olalım, melek olalım, kanatlarımız olsun... ne olursa olsun hala illüzyondayız..
İllüzyon bu dünyaya özgü bir şey değil, Matrix filmindeki gibi dünyanın dışına çıkıp gerçek olan başka bir dünyaya, aslolan gerçekliğe geçmeyeceğiz. Dünyadan ayrılmakla, bedenden çıkmakla illüzyon bitmiyor yani.
Madde olan her şey, daha açığı kendi dışımızda gördüğümüz her şey illüzyon. Daha anlaşılır söylemek gerekirse, eğer dışınızda sizden ayrı herhangi bir şey görüyorsanız, (ki bu bir masa da olabilir, enerji olarak, ışık olarak gördüğünüz herhangi bir şey de olabilir) ve hepsinden önemlisi, eğer bedenli ya da bedensiz de olsanız bir varlıksanız, bireyseniz ve kendinizin farkındaysanız ve bu farkındalıkla sizden ayrı maddeler ya da enerjiler vs görüyor veya hissediyorsanız, hala illüzyondasınız demektir.
İsterseniz ikiyüzüncü boyutta olun, evrenin sonsuzluğunda olun, mekansız olun, zamansız olun, tüm sonsuzluğun bilgisi size açılmış olsun, tüm yaşamlarınıza, tüm paralel evrenlere erişiminiz olsun vs vs hiç fark etmez.
Kendinizin bireysel olarak farkındaysanız ve bu farkındalığın size ayrılığı yaşatması sayesinde dışınızdaki herhangi bir şeyin farkındaysanız, bilin ki hala illüzyondasınız.
Gerçek olan tek şey birliktir. Onun dışına çıkamazsınız. Eğer şu an kendinizi bildiğiniz gibi, Tanrı olduğunuzu her şey olduğunuzu hissederseniz, o kadar her şeysiniz ki, kendi dışınızda tanımlayacağınız hiçbir şey kalmamışsa, bireysel bir ben kalmamışsa ve doğal olarak dışınızda sizden ayrı hiçbir şey kalmamışsa, hepsi her şey sizseniz, işte illüzyon ancak o zaman sona ermiştir ve rüya o zaman biter.
Bu idrak, şu an bulunduğumuz bedenin içinde sağlanmadıkça, yolculuk ancak yeni rüyalara olacaktır, uyanışa değil..