20 Şubat 2011 Pazar

Korkmadan Atlayın İçinizdeki Boşluğa..

Hepimizin içinde, derinlerde bir boşluk duygusu var..
Kimi boşluğunda kaybolur, kimi boşluğuna düşer..
Kimi sorularla doldurur, kimi cevaplarla doldurur..
Kiminin boşluğunda delik vardır, ne koysa dolmaz; kimininki de boş görünse de doludur, ne koysa sığmaz..
Kimi boşluğunu kaybeder, kimi başkasının boşluğunu da sahiplenir..
Kimi boşluğunu örter, kimi derinleştirir; kimi boşluğunun farkında bile değildir..
Ve herkes yaşamı kendi boşluğundan öğrenir..

Bu yüzden durmayın, korkmadan atlayın içinizdeki boşluğa..

19 Şubat 2011 Cumartesi

Sonsuzluğun Dokusu

Kısacası hepimiz BİR'iz.. Gerçek anlamda BİR'iz..Dokunmuş bir kumaş gibi tüm evren, her şey. Hiçbir şey ayrı değil. Bir kumaşa uzaktan baktığımızda bütün gözükür, aradaki boşlukları, onu oluşturan ilmikleri görmediğimiz için üstteki ilmik Ahmet, alttaki ilmik Mehmet, aradaki boşluk gökyüzü vs. demeyiz. Çünkü biliriz ki o kumaşı oluşturan hem tek tek o ilmikler, hem de bütün olarak tüm ilmiklerdir. Yani kumaştır aslolan ve tüm ilmikler BİR'dir. Hepsinin varlığı kumaşı oluşturur. Şimdi durduğun yerde, bir ilmiğin gözünden görmektesin her şeyi. Üzerine giydiğin kazağın içine elini sokup ger pakmaklarını, binlerce ilmikten biri olduğunu düşün, hemen yanındaki sana dolanmış ilmik bile senden ayrı gözükür, değil ki tüm kazağı görebilesin. Ama sonsuzluğu kavradığında bilirsin ki o senden oluşur. Aynı iplikten dokunduğunu ve tüm sonsuzluğun aslında sen olduğunu ve hiçbir şeyin senden ayrı ve farklı olmadığını anlarsın.