30 yaşına gelmiş yetişkin bir insan düşünün, ama hala kendisini 1 yaşında sanıyor.
Kapasitesinin, yapabileceklerinin farkında değil ve hiçbir şey de öğretilmemiş.
Sınırlandırılarak, doğal olarak ortaya çıkacak en basit yetenekleri baskılanarak, yapamayacağına inandırılarak büyümüş.
Yürüyebilecek olduğu halde hala emekleyip yerlerde sürünüyor.
Konuşabilecek olduğu halde hala anlamsız sesler çıkarıyor.
Yemeğini kendi yiyebilecek, kendi bakımını yapabilecek olduğu halde hala başkalarından bekliyor.
Ağlayıp sızlanmanın tüm sorunlarını çözeceğini sanıyor vs.
Ayağa kalkıp gerçekten olduğu şey, yani 1 yaşında bebek değil, 30 yaşında yetişkin bir insan olduğunda, olduğunu fark ettiğinde, zaten doğal olarak yapabileceklerine, özel bir çaba sarf etmesine gerek olmadan istediği her şeyi kendisinin yapabileceğine inanmıyor.
Hala 1 yaşında olduğunu iddia ederek, ona öyle söylendiği ve öyle koşullandırıldığı için, buna tam bir kesinlikle inanarak, sınırlarının dışına çıkmıyor.
Bunu denemiyor bile, hatta reddediyor, kızıyor.
Şimdi siz, böyle insanlarla dolu bir odaya girdiğinizi düşünün. Durumları komik gelirdi önce sanırım.
Sonra da gerçekten onlara derin bir şefkat duyup, kendileri olmaları, zaten oldukları şey olmaları, gerçekte kim olduklarını görmeleri, fark etmeleri, yani ileri gitmeleri, koşullanmış beyinleri 1 yaşında olduklarını söylerken, onlara 30 yaşındayım demek delilik gibi gelse de, ''ben 30 yaşında yetişkinim'' diyebilmeleri, bunu kabul etmeleri, gerçeği görebilmeleri için yardım etmekten başka bir şey istemezdiniz büyük ihtimalle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder