Gerçeği yaşamak, tıpkı bir film izlerken, birden kamera açısının genişleyip etraftaki çekim alanını, kameraları, ışıkçıları, makyözleri, sahte stüdyoyu görmeye başlamak gibi.
İşte bu geniş açıdan görmeye başlayınca, filmi izlemeye nasıl eskisi gibi devam edersin ki?
Kimse yaşadıklarınızdan vazgeçin, isteklerinizi bırakın, dünyadan elinizi eteğinizi çekin demiyor, ama gerçeği gördüğünde zaten onların birçoğunun sende istek yaratan anlamı yok olduğu için, doğal olarak kandırmıyor, oyalamıyor, arzu duymuyorsun diyor.
Artık saklambaç oynamanın eğlendirmediği gibi mesela ya da çocukken oynadığımız ama şimdi bıraktığımız başka herhangi bir oyun.
Kimse yasaklamadı bunları, artık büyüdün oynayamazsın demedi. İstersen yine oynarsın legolarla ama anlam vermez, oyalamaz, zevk vermez. O çocuk gözlerin yok artık, öyle göremezsin oyunu ve o yüzden de oynamak istemezsin. Bunun gibi.
Ve işte engel de bu belki de, hem büyümek hem de hala çocuk oyunlarından zevk alabilmek istiyoruz, o oyunları bırakacağız diye korkuyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder