12 Mart 2011 Cumartesi

ŞİFA ENERJİNİZİ KULLANIN

Doğal olarak sahip olduğumuz şifa enerjisini hepimiz, kendimiz dahil dilediğimiz varlığa; mekana; zamana; duruma; duyguya; hastalığa; artık dünyada olmayan ruhlara; bitkilere; toprağa; geçmişe ve geleceğe; kısacası HER ŞEY’ e yönlendirebiliriz…

Bunu yapmak bizden hiçbir şey kaybettirmez, eksiltmez, enerjimizi düşürmez, yormaz, sıkıntı yaratmaz. Sadece sonsuz enerjiyle zaten var olan bağlantımızın gücünü etkin bir şekilde kullanmış oluruz.

Ayrıca uygulamamız sırasında şifa enerjisini normalden daha güçlü bir şekilde çekip, dilediğimiz yere yönlendirirken kanal vazifesi yapmış oluruz. Bize gelip bizden akan yoğun enerji doğal olarak bizi de şifalandırmış, arındırmış olur.

Nasıl yapacağımıza gelince, sadece isteyerek ve öyle olduğunu düşünerek; imgeleyerek..

Gözleriniz açık ya da kapalı, uzanarak ya da oturarak, karanlıkta ya da aydınlıkta, yani nasıl rahat ediyorsanız ve konsantre  olabiliyorsanız o pozisyonu alın ve rahat ettiğiniz ortamı sağlayın. Zaten birkaç denemeden sonra herhangi bir ortamda ya da zamanda rahatlıkla bu konsantrasyonu sağlayabileceksiniz. Özel bir ortama gereksiniminiz olmayacak. Ve bunun tek bir yolu ya da yöntemi olmadığını da bilin, tamamen size özel. Denedikçe kendi yönteminizi bulacaksınız.

Size özel (her nasılsa ) ortamı sağladıktan sonra, IŞIK’ ı çağırın. Bu ‘’çağırma’’ ifadesi konsantrasyon ya da ritüele başlama işareti gibi bir tanımdır. Kendi  ifadelerinizi de, içinizden geldiği gibi, söyleyebilirsiniz. Genel bir şifalandırma için beyaz ışığı kullanabilirsiniz. Yeşil ışığın hastalıkları iyileştirme, pembe ışığın sevgi ve şefkat gücünün olduğunun söylendiği gibi, her rengin başka amaçlarla kullanıldığı bilgisi de var. Dilerseniz bu konuda internetten ayrıntılı bilgi elde edebilirsiniz. Ama önerim, şimdilik bu ayrıntılara çok girmeden; kafanızı karıştırmadan; araçları amaç edinmeden; ruhunuzun sizi yönlendirmesine izin vererek, içinizden geldiği gibi uygulama yapın..

IŞIK’ ı çağırdıktan sonra içinize dolduğunu imgeleyin. Dilerseniz her aldığınız nefesle ışığı içinize çektiğinizi ve yavaş yavaş tüm vücudunuzun ışıkla dolduğunu imgeleyin. Örneğin kalbiniz dolsun önce, sonra yavaş yavaş karın bölgeniz, bacaklarınız, ayaklarınız, kollarınız, boynunuz ve başınız dolsun ışıkla.Ve tüm vücudunuz dolduktan sonra taşsın bedeninizin her yerinden ışık, bulunduğunuz odaya yayılsın, sonra evinize, apartmanınıza, mahallenize, yaşadığınız ile, bulunduğunuz bölgeye, ülkeye, dünyaya, sonsuzluğa.. Ne kadar genişletmek isterseniz, o kadar genişleyecektir ışığınızın alanı. Dilerseniz sadece sizde kalsın..

Dışarıdan görün kendinizi: tamamen ışıkla dolusunuz, bedeninizden taşıyor ışık. Eğer genişlettiyseniz odanızın pencerelerinden taşıyor ışık. Dışarıdan bakın, eviniz, apartmanınız tamamen ışıkla kaplı. Yukarıdan bakın, mahalleniz ışıkla dolu, daha yukarıya çıkın, yaşadığınız şehir parlıyor ışıkla. (Gözünüzün önüne harita getirmek yardımcı olabilir bu noktada.) Ve giderek bulunduğunuz şehirden yayılıyor ışık; tüm şehirlere, tüm ülkeye. Yaşadığınız ülke tamamen ışıkla kaplı, parlıyor. Sonra diğer ülkelere yayılıyor yavaş yavaş ve tüm dünya ışıkla kaplı artık. Yukarıdan bakıyorsunuz. Mavi dünyamız, güzel gezegenimiz ışık saçıyor evrene. Ve giderek tüm evreni dolduruyor ışık, sonsuzluk tamamen aydınlanıyor. Her şey ışık ve sevgi dolu..Ve siz her şeysiniz. Tüm sonsuzluk sizsiniz. Her şeyi içine alan O ışık sizsiniz…

Dilediğiniz kadar kalın bu sarhoşlukta.. Bir süre sonra sızıp, akşamdan kalma dünyada açacaksınız gözlerinizi :)

Işıkla dolma yöntemini dilediğiniz gibi değiştirebilir ya da geliştirebilirsiniz. Örneğin koltuğunuzda otururken veya  arabada, otobüste, uçakta giderken, ışık küresinin içine girdiğinizi ve o kürenin giderek genişlediğini, bulunduğunuz aracı da içine aldığını ( uçaktan ya da trafikten korkanlar için) imgeleyebilirsiniz. Ya da ayaktayken veya yürürken ışık huzmesinin başınızın üzerinden içinize dolduğunu ve ayaklarınızdan taşıp bastığınız yere genişleyerek yayıldığını ve toprağa, oradan dünyanın merkezine ulaşıp, orayı tamamen ışıkla doldurduktan sonra, yeryüzüne çıkarak tüm yeryüzünün, toprağın, yürüdüğünüz yolun, alttan gelen ışıkla parladığını, toprağa bağlı olan tüm bitkilerin, ağaçların dallarından, yapraklarından taştığını ve tüm dünyayı kaplayarak aydınlattığını  imgeleyebilirsiniz.

Başka bir insana göndermek istediğinizde de bu yöntemleri ya da yine size özel teknikleri uygulayabilirsiniz. Örneğin, kalbinize doldurduğunuz ışığı küçük küreler ya da kocaman bir küre haline getirip, istediğiniz kişiye gönderdiğinizi ve ona ulaşan bu ışıkla dolu kürenin, o insanın kalbine girerek orada patladığını :) ve tüm bedenini ışıkla doldurduğunu imgeleyebilirsiniz. Aynı şekilde sevginizi gönderdiğinizi de imgeleyebilirsiniz. Ya da sevdiğiniz kişiyi hayal ederek  sizin kalbinizden çıkıp onun kalbine bağlanan bir ışık hattı imgeleyebilirsiniz. Bütün bedeniniz ışıkla dolu ve sizin kalbinizden çıkan ışık bu bağlantı yoluyla onun kalbine doluyor. Ve yavaş yavaş onun kalbinden tüm bedenine genişliyor, o da tamamen ışıkla kaplı şimdi ve onun kalbinden de size ışık geliyor. Bu ışık hattı sizi tamamen BİR kılıyor. Işığınız bedenlerinizden genişleyerek ikinizi içine alan bir ışık küresi oluşturuyor. Ve o kürenin içinde ikiniz de bedenlerinizden soyutlanarak birbirinize karışıyor ve ışığa dönüşüyorsunuz…

Hasta bir insana ya da sıkıntıda olan, zor günler geçirdiğini düşündüğünüz yakınlarınıza, hastanede yatan dostlarınıza da ışık göndererek yardım edebilirsiniz. Örneğin hasta yatağında yatan o kişiyi imgeleyerek, onun her nefeste ışıkla dolduğunu ve her nefes verişte de, vücudundaki hastalığı dışarı üflediğini imgeleyebilirsiniz. ( Beyaz ya da yeşil ışığı her nefes alışta içine çektiğini, her nefes verişte de siyah ışığın vücudundan çıktığını imgelemek yardımcı olabilir belki.) Ya da ışık küreleri gönderip, onun başından aşağı küredeki ışığın aktığını, onu, odasını vs. doldurduğunu imgeleyebilirsiniz. İçtiği ilaçları minik ışık tanecikleri olarak düşünebilirsiniz. İçtikten sonra tüm bedenine yayılan sıkıştırılmış ışık tanecikleri :)

Geçmişinize ya da geleceğinize de ışık gönderebilirsiniz. Yaşadığınız üzücü bir olayı hatırladığınızda, o ana zihninizde tamamen geri dönerek, yani tüm gücünüzle her ayrıntıyı gözünüzde canlandırarak, bulunduğunuz mekanı, kendinizi, etrafınızdaki insanları ışıkla doldurabilirsiniz. Tek tek düşünmek yerine, gözünüzde canlanan resmin bütününü ışıkla doldurun. Ve olaya dahil olan her insanı da ışıkla doldurduğunuz için, hepinizin gözlerinden, ellerinden, ağzından yani tüm vücudunuzdan ışık taşıyor, ışıyorsunuz yani.. Kötü bir söz söylemiş ya da duymuşsanız, konuşan kişinin konuşurken ağzından ışık çıktığını ve sözlerinin de o ışık yoluyla ve ışıkla dolu olarak size ulaştığını imgeleyin.. Herkesin mutlu ve gülümseyen bir ifadede olduğunu, birbirinize sevgiyle baktığınızı ve ışıyan bedenlerinizle birbirinize sarıldığınızı imgeleyin..Örneğin bir trafik kazası geçirmişseniz, çarpışma anını bir ışık patlaması olarak imgeleyin. Sonrasında sizi ve oradaki herkesi içine alsın açığa çıkan bu ışık. Dalga dalga yayılarak bu güne, şu ana ulaşsın..

Ya da yarına, bir ay sonrasına, sınav gününüze, düğününüze, iş toplantınızın olduğu güne ve tüm bu mekanlara da ışık gönderebilirsiniz. Dilerseniz o günün geldiğini ve sabah yataktan kalkan kendinizi imgeleyerek o andan itibaren tüm günün resmini ışıkla doldurabilirsiniz. Ya da toplantı masanızdaki kendinizi ışıkla doldurup ışıyan bir bedenle ve gülümseyen bir yüzle orada oturduğunuzu ve çok iyi hissettiğinizi imgeleyebilirsiniz. Ya da işe giderken yolda iş yerinize ışık gönderip, oranın tamamen ışıkla kaplı olduğunu ve sizin de iş yerine adım attığınız andan itibaren o ışığın içine girdiğinizi ve mutlulukla dolduğunuzu imgeleyebilirsiniz. Sizin üstünüz olan çalışanlara ışık gönderip, onun ışıyan bir bedenle ve gülümseyerek, tamamen ışıkla dolu odada masasında huzurla oturduğunu imgeleyebilirsiniz (işe geç kaldığınızda çok işe yarıyor:P ).  Hatta önümüzdeki tüm bir aya, tüm yıla, yıllara, tüm yaşamınıza da ışık gönderebilirsiniz. Gözünüzün önüne takvim getirmek bunu kolaylaştırabilir. Böylece bulunduğunuz anı çıkış noktanız yaparak, takvimde geçmiş günleri, yılları ve gelecek günleri, yılları ışıkla doldurabilirsiniz. Tek tek yanan ışıklar gibi, tarihi gösteren her rakamı aydınlatabileceğiniz gibi, ay ay ya da yıl yıl veya onar yirmişer vs. yıllık bölümlere ayırdığınızı imgelediğiniz rakamlara da ışık gönderebilirsiniz. Böylece sadece sizin için daha özel olan anıları ya da beklediğiniz gelecek günleri tek tek, geri kalan zamanları da takvim imgeleme yöntemiyle kolayca ışıkla doldurup şifa enerjisi gönderebilirsiniz. Ya da bunların hepsini kendinize özel bir yöntemle herhangi bir şekilde de yapabilirsiniz.

Aramızdan ayrılmış varlıklara da aynı şekilde ışık gönderebilirsiniz. Onlar sadece başka bir boyuttalar. Her ne şekilde imgelemek istiyorsanız, o imgeye ışık gönderin. Bu konuda örnek vermem yanlış olabilir.

Işıkla dolma ve ışık gönderme imgelemelerinizi (dilediğiniz yöntemle) sık sık yaptıkça, her ortamda uygulayabileceksiniz. Örneğin hastanenin önünden geçerken tüm hastane binasını ışıkla doldurup, pencerelerden taşan ışığı görebileceksiniz ya da trafikte karşılaştığınız ambulansı ışık küresiyle çevreleyip, gözlerinizi kamaştıran bir parlaklık yayarak yol almasına tanık olacaksınız. Haberleri izlerken içinizi acıtan olaylara ya da insanlara hemen o an ışık göndereceksiniz. Yolda gördüğünüz, zor durumda gözüken insanlara ışık gönderip, onlar ışıkla dolarken gülümseyeceksiniz. Hayvanlara, bitkilere ışık gönderip aranızdaki enerji bağlantılarını daha iyi hissedeceksiniz. Telefonunuzu, mail kutunuzu, bilgisayarınızı vs. ışıkla doldurup, açtığınızda size yansıyan ışığı göreceksiniz..Tabağınızdaki yemeği, içtiğiniz suyu ışıkla doldurup, yediğinizde ya da içtiğinizde bedeninize dolan ışığın verdiği huzuru deneyimleyeceksiniz. ( yemek yaparken de bunu uygulayabilirsiniz.)

Gücünüzün ve kim olduğunuzun farkında olun ve ‘HER ŞEY ’le olan bağlantınızı aklınızdan çıkarmayın. Kime ya da neye ne yaparsanız yapın bu sizi de etkileyecektir. Farz edin ki tüm sonsuzluk, HER ŞEY, hepimiz aynı suyun içindeyiz. Ve sonsuz renge sahibiz. O suya hangi renginizi akıtırsanız akıtın, o renkle siz de boyanacaksınız..
Ve siz  bu yazıyı okurken, ister istemez zihninizde imgeler oluştu ve zaten şifa enerjinizi kullanmaya başladınız. Gerisi sizin hayal gücünüze ve ne istediğinize kalmış..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder