4 Aralık 2013 Çarşamba

Hatırla

Hatırla.. Sonsuz bilincin bir bölümü senin bedeninde bireyselleşti. O bireysellikte sonsuz bilinci ifade etmen için ya da sonsuz bilincin bireyselleşmiş ve ayrılmış hissedilen halini ifade etmen için. İkisi de kimliğin açısından gerçekti; kim olduğunu değiştirmedi, ikisi de hala bizdi ve ikisi de bir deneydi; oyundu.. 

Bu deneyin, senin şimdi geldiğin bu noktasında, bireyselleşmiş bilinç olarak sürdürdüğün bu yaşam sahnesinin bu anında, bu boyuta ait tüm illüzyona rağmen, bireyselleşmiş bilincinin çözülmesini ve sonsuz bilincin bu bedende idrak edebildiğin yeni bir düzeyindeki, bir bütünlüğe dahil olmasını seçtin; diğer bireyselleşmiş bilinçleri de kapsayan yeni bir bütünlüğe..

Ve bu seçimi, belki de hiçbir kanıt olmadan, kendin hatırlamayı tercih ettin. Çünkü yapabileceğini biliyordun. Şimdi hatırlıyorsun birçok şey ama, kendine, kim olduğuna güvenemiyorsun.

İçindeki en derin, gerçek isteklere odaklan. O birlik hissinin verdiği doğal ve sürekli sevince duyduğun özlemin (çünkü hatırlıyorsun), tüm illüzyonik arzuların önüne geçmesine, tam olarak ortaya çıkmasına izin ver ve o arzuyu tüm varlığınla bilinçli olarak hissetmeye çalış. Hala bir kanıt arıyorsan, bu en büyük kanıt olacaktır. Ve sonra yapacağın tek şey, tutunduğun tüm illüzyonları bırakmak olacak, basit ve kolayca. Tıpkı bir üst basamağa adım atmışken, oraya çıkmak için diğer ayağını da alt basamağın güvenliğinden vazgeçerek boşlukta yukarı atman gibi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder