Hayatta yapmayı en sevdiğim şeylerden birisi, en çok inandığım, öyle olduğuna karar verdiğim veya bir sebeple emin olduğum şeyler hakkında, durup derin derin düşünmek. Ama olduğu gibi değil, tam tersini düşünmek; ya öyle değilse, ya yanlış inanmışsam veya yanlış biliyorsam, yanlış anlamışsam, hatta tamamen yanılıyorsam ve hatta bütün insanlar da yanılıyorsa gibi..
Bu, hayatım boyunca öyle olduğunu adım gibi bildiğim bir konu hakkında da olabilir, gündelik basit bir konu hakkında da olabilir. Geceyle gündüz gibi, gözün görebildiği gerçeklerle veya insan ilişkileri gibi hislere dayanan şeylerle ilgili de olabilir. Baktığın pencereyi ters çevirmek ve konuyu, tamamen zıttı doğruymuş gibi düşünmek. Çünkü insan çoğu zaman neye inandığını bilemiyor ve bazen de neye neden inandığını da. Bu yüzden ezbere ve otomatik yaşıyoruz genelde.
Pencereyi ters çevirerek baktığında, eğer hala aynı düşüncedeysen, hem neye inandığını tam olarak biliyorsun, hem de buna neden inandığını buluyorsun. Bazen öyle saçma sonuçlar çıkıyor ki, bir yalana inandığını anlıyorsun, başka birinin söylediklerini kendi gerçeğin olarak kabul ettiğini fark edebiliyorsun veya sırf üzerinde düşünmediğin için doğru kabul edip geçtiğini, ama aslında senin doğrun olmadığını görüyorsun ya da bütün insanlar öyle söylediği için, senin de çoğunluğa uyduğunu fark edebiliyorsun. Zihnin genişliyor, daha önce aklından bile geçemeyecek olasılıklar, şimdi çok olası gözüküyor veya yeni fikirler ediniyorsun ya da başa dönüp ilk düşüncenden emin oluyorsun.
Kısacık bir an bile olsa, inançlarını, düşüncelerini veya kararlarını, bu şekilde yeniden gözden geçir. Ya hiçbir şey senin düşündüğün, anladığın, öyle olduğuna inandığın veya bildiğin gibi değilse? Ya yanlış açıdan bakmışsan ve yanılmışsan? Ya daha önce oluşturduğun zihinsel kalıpların, gerçekte olanı görmeni engellemişse? Ya her şeyi yeni bir gözle değil, eski inançların doğrultusunda görmek istediğin gibi görmüşsen?
Ya sadece sen değil, tüm insanlar yanlış biliyorsa? Hep birlikte bir yalana inanmışsak? Bize doğru olduğu söylenen herhangi bir şeyi, sorgulamadan veya sorgulamaya yeterli bilgimiz olmadığı için, hepimiz doğru kabul etmişsek? Hatta sorgulanıp, asıl gerçek bu denilen şeyler bile gerçek değilse?
Gidebildiğin kadar uçlara git. Her olasılığa aç zihnini. Korkma. Belki de gerçek zaten bildiğin gibidir ve aynı şekilde devam edersin.
Ama aynı manzara bile, durduğun yere göre farklı gözükür. Hatta daha yukarıdan baktığında, daha fazlasını görürsün .
Yine de önce kalıplarını bırak. Çünkü ölçmek için elinde sadece dikdörtgen bir kalıp varsa, üçgeni de onun içine sığdırabilirsin. Ama bu onun dikdörtgen olduğu anlamına gelmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder