Gerçek sevgi güvenin de güvensizliğin de olmamasıdır. Güven ve güvensizlik aynı şeydir.
Sana güvenen kişi de, güvenmeyen kişi de seni olduğun gibi görmüyor ve görmeyecek demektir. Her iki duygu da, seni bir kalıba soktuğunun, kendi kafasında, senin yapabileceğin ve yapmayacağın şeyleri listelediğinin göstergesidir.
Ve bu listedeki yapmayacağını düşündüğü şeyler onun korkularıyla örtüşüyorsa, sana güvenecektir.
Yapabileceğini düşündüğü şeyler korkularıyla örtüşüyorsa da sana güvenmeyecektir :)
Her halükarda, ortada bir gerçeklik yoktur, gerçek olan tek şey, güvenen ya da güvenmeyen kişinin korkularıdır. Sen yoksundur, olan tek şey, karşındaki kişinin seninle ilgili yargıları ve bu yargılar sonucunda oluşturduğu o listedir..
Güven ya da güvensizlik varsa, sen onun korkularının sınırlarıyla çerçevelenmiş değişmez bir fotoğraf karesisindir artık. Oysa her an hepimiz yeni birisi oluruz, her an..
Bu yüzden güvensizlik hakaret, güven de iltifat değildir. İkisi de aynıdır, ikisi de saf korkudur. Güven de, güvensizlik de, bir tehditin varlığını kabul ettiğinde ortaya çıkan şeydir. Ortada bir tehdit olmadığında, korku olmadığında ne için güvenecek ya da güvenmeyeceksin? Ne kadar güveniyorsan, o kadar yanılıyorsun ve ne kadar güvenmiyorsan yine o kadar yanılıyorsun..
Gerçek sevgi, herhangi bir zamanda prensin kurbağaya, prensesin bir cadıya dönüşebileceğini kabullenmek ve öyle olduğunda da sevebilmektir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder